Acı eğiriyor, yol yol
Ömrün ipliğini
Dudaklarımın kıyısında, ölçüsüz
Keder bürümüş, yürüyor
Gizemli amfora
Denizini özlüyor
Bin yıl daha saklar sırrını
Söyleyecekleri çok
Suya dokunsa parmak uçları
Nehir bilir kıyılarını
Dibini bilir.

Şu gümüş martı
Kaç kanatta ölçmüştür dünyayı?
Erguvan renkli düşlerden
Düştüm yaşama
Hayatın kazazedesiyim,
Mülteciyim, anavatanım düş
Kordonu ipekten iplik
Yaşamla aramda bir umut

Yıldızların merhametine kalmış
Otun kaderi de
Çiçek dürbününün hayalidir
Çiçek tarhları
Eyyam görmüş ağaçlar
Bahtı açık, şans kapılarında
Göğü seyretmek, onlara bağışlanmış
Kil, kül ve gül
Göçüp giderken
Taşın varoluş inadı
Karşısında çaresiz
Rüzgarıyız hangi nefesin
Buradayız diye
Diriler arasında, kimiz biz?